Vajinismus nedir?
Bilinçaltına yerleşmiş bir takım korkular ve yanlış cinsel bilgilendirilmeler sonucunda vajina kanalının dış 1/3 kısmında yer alan kaslar kişinin kendi kontrolü dışında refleks olarak kasılmakta ve bu şekilde cinsel birleşme olanaksız hale gelmektedir. Kasılmalar vajina dışında bacaklar, karın, bel ve diğer tüm kaslarda da oluşur ve beden kapanır. Korku, endişe ve panik atak hali de duruma eşlik eder. Cinsel birleşme dışında jinekolojik muayene durumlarında da benzer beden tepkileri oluşur. Bu kişiler vajinalarına tampon uygulama veya parmak sokma ve dokunma gibi eylemleri de gerçekleştiremezler.
Vajinismusu 10 kadından biri yaşıyor
Vajinismus kadınlarda %10 oranında görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Cinsel terapi kliniklerine en sık başvuru nedenini 7/10 ile vajinismus oluşturmaktadır. Vajinismusun nedeni %90 oranında psikolojik, %10 oranında psikolojik olmayan bedensel sorunlardır. Psikolojik kökenli olanlarının başlıca sebepleri arasında genç kızlara ergenlik çağından itibaren cinselliğin ayıp, kötü ve günah olarak anlatılması, kızlık zarının öneminin fazla abartılması ve ilk birleşmenin acı veren ve kanamaya sebep olan bir deneyim olacağının öğretilmesidir.
Son yıllarda cinselliğin daha konuşulur bir konu haline gelmesine, medyada bu konunun ele alınır olmasına rağmen, vajinismus toplumda yeterince önemi bilinmeyen bir cinsel işlev bozukluğudur.
Vajinismusun nedenleri
Vajinismus genellikle cinsel yaşamın başlangıcında, ilk cinsel birleşme denendiği andan itibaren ortaya çıan, çok sık görülen, o kadar da kolay tedavi edilebilen psikofizyolojik bir bozukluktur. Kısaca vajinismus psikolojik korkulara bedenin fizyolojik yanıtıdır.
Kız çocukları daha çok küçük yaşlardayken güvendikleri ve inandıkları aile büyüklerinin ‘ kapat eteğini bacağın görünecek’ gibi uyarılarıyla kendilerini kapatmaları gerektiğini öğrenirler. Çocuklar cinsellikle ilgili masumca bir soru sorduklarında azarlanıp küstürüldüğünde, sadece eteklerini değil, kendi bedenlerine olan ilgi ve meraklarını da kapatırlar. Kendi mahremlerini büyük bir gizlilikle korumayı öğrenen bu kızlar bilmedikleri ve hiçbir zaman öğretilmeyen cinsel hayata dair kapıları ilk gece araladığında büyük bir PANİK ve KARMAŞA yaşarlar.
Cinsel eğitimsizliğin, cinsellikle ilgili tutucu değer yargılarının, cinsel mitlerin yaygınlığının, kadınların kendi cinsel organlarının tanımamalarının, bekaret kavramına verilen abartılı önemin, toplumumuzda kadınlarda cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip doğrudan cinsel birleşme ile başlamasının, genel cinsellik anlayışındaki tabuların vajinismus oluşumunda rolü olduğu söylenebilir. Ülkemizde batı ülkelerine kıyasla vajinismus çok daha fazla oranda görülmektedir.
Genel olarak tutucu çevrelerde ya da alt kültürlerde yetişen kişilerde, muhafazakar ailelerde büyüyenler bayanlarda daha sık görülmekle birlikte, vajinismus kişinin eğitim düzeyinden, mesleki formasyonundan, entellektüel düzeyinden, arkadaş çevresinden bağımsız bir cinsel işlev bozukluğudur. Cinsellikle ilgili tutucu değer yargılarının hakim olduğu bir toplum ve kültür yapısı en önemli nedendir.
Cinsel sağlık otoriteleri tarafından vajinismus nedenleri arasında, ruhsal gelişim evrelerinde takılma, çocukluktaki kötü koşullar ve çevresel faktörler, dinsel tutuculuk, cinsel taciz ve şiddete maruz kalma gibi nedenler sayılmaktadır.
Vajinismus Belirtileri
Vajinismus, ağrıyacak, acıyacak, kanayacak, patlayacak, delinecek gibi yanlış düşünceler sonucunda korku, endişe, kaygı, suçluluk, günahkarlık, kötü kız olma korkusu, ağrı ve acı duyma duygularının hakim olduğu bir durumdur. Bu düşünce ve duyguların bedende yol açtığı fiziksel değişimler kasılma, donup kalma, nefesin hızlanması gibi panik atak belirtileridir. Bunların sonucunda kişide bacakları kapatma, ağlama, seksi reddetme, yataktan kaçma gibi davranışlar ortaya çıkmaktadır.
Vajinismus teşhisi için direkt olarak tıbbi testler yoktur. Anlatılan bu belirti ve bulguları yaşayan kadınların sorunu tanımlaması ile teşhis konabilir. Genellikle çiftin tipik olarak öz geçmişi, jinekolojik muayene ve diğer sorun olasılıklarının ortadan kalkmasıyla belirlenir.
Vajinismus kadınlarında en önemli duygu korku ve kaygıdır. Korku, yanlış bilgi ve düşüncelerden kaynaklanabilen, istemli reddedişe yol açan sebebi belli bir duygudur. Kaygı ise sebebi belli olmayan, çoğunlukla çocukluk travmalarından kaynaklanan istemsiz reddedişe yol açan daha derin bir duygudur. Vajinismuslu kadında hangi duygunun ön planda olmasına göre tedavi şekli ve süresi değişebilmektedir.
Vajinismuslu çiftlerde evlilik ilişkisi ve evliliğin kuruluş şekli tamamen normal ve olağan olabilir. Birbirini seven, mutlu, beraberliklerinde hiçbir problem yaşamayan çiftlerde her şey yolunda giderken, hatta son derece güzel ve keyifli sevişmeleri olurken, ilişkinin cinsel birleşme boyutuna taşındığı andan itibaren bilinç altındaki yanlış bilgiler ve ön yargılar kadında endişe, korku yaratarak aniden bir “panik atak benzeri bir durum” gelişmektedir. Bu panik atak benzeri durumda kalp atışının hızlanması, nefes nefese kalma, korku ve heyecan sonrası kadın kendini kasar ve bu şekilde penisin içeriye girmesi mümkün olamaz. Bu durumda bazen ağrı da olabilir, bazen ise yalnızca korku vardır. Başarısız her ilişki denemeleri sonrasında iki taraflı hüzün, sıkıntı, çaresizlik ve pişmanlık duyguları çiftlerin tüm psikolojilerini etkiler.
Zaman içinde problem yalnızca bir cinsel ilişki problemi olarak kalmayıp çiftlerin tüm sosyal hayatlarını ve evliliklerini etkileyecek boyutlara taşınabilmektedir. O yüzden sorun kemikleşmeden, bir an önce profesyonel destek almaları önemlidir.
Vajinismus için kimler risk altındadır?
Kişilik yapısı: Özellikle çocuksu, aileye bağımlı ve ruhsal organizasyonunu sağlıklı bir biçimde tamamlamamış kadınlar vajinismus için risk altındadır. Bu gruptan da özellikle yüksek sosyo-ekonomik ve kültürel düzeye sahip kişilerde vaginismus probleminin ortaya çıkma olasılığı da artmaktadır. Örneğin; tedavi gören vajinismus hastalarının yaklaşık %90’ı en az lise veya üniversite mezunudur. Kırsal kesimde vajinismus genelikle bilgi eksiklikleri sonucunda görülmekte ve uygulanan bilgilendirme terapileriyle sorun daha kısa sürede çözüme ulaşabilmektedir.
İyi kız olma sendromu: Ebeveynleri tarafından cinsel bilgiden tamamen yoksun bırakılan, hatta cinselliğin aile tarafından kötülendiği, kızlık zarının ise korunması gereken çok önemli bir bölge olduğu gibi mesajlar verilerek yetiştirilen genç kızların ilerleyen yaşamlarında vajinusmus, cinsel isteksizlik, cinsel soğukluk, cinsel tiksinti ve orgazm olamama (anorgazmi) problemleri ortaya çıkmaktadır. İyi kız olma sendromu özellikleri taşıyan kadınlarda cinsel ilişki “yalnızca kendi eşleri için gerekli bir iştir”, yani cinsellik kendisinin zevk alacağı bir işlevden çok “eşini mutlu edecek bir görev” olarak görülmektedir. Bu kadınlar kendi özel hayatlarında son derece disiplinli, titiz ve mükemmeliyetçi kişilik yapısındadırlar.
Aile yapısı: Aile yapıları baskın ve disiplinli baba, pasif anne modeline sahip çocuklar da ileride vajinismus açısından risk altındadırlar.
Gebe kalma korkuları: Töresel veya dini yönden eğitimli kişilerde veya bekar olmasına rağmen erkek arkadaşı/ nişanlısı ile birlikte cinsel ilişkiyi deneme aşamasında olan bayanlar gebe kalma ve sonrasında kürtaj olma korkularından dolayı vajinismus problemi ile karşı karşıya kalabilirler.
Töresel ve dini baskılar: Cinsel bakışın son derece katı ve kurallara bağlı olan geleneksel çevrelerde, özellikle çocukluğunda katı dini eğitim alanlarda ileride vajinismus problemi riski bulunmaktadır.
Vajinismus tedavi edilmezse cinsel fobi haline gelir
Vajinismus halk arasında evli bakireler veya tamamlanmamış evlilik olarak, tıp çevrelerinde ise cinsel fobi veya cinsel organlarda ağrı ve içe girme bozukluğu olarak adlandırılmaktadır. Vajinismus, genellikle ilk cinsel birleşme denemelerinin başlamasıyla birlikte başlar ve kişi cinsel açıdan etkin olduğundan beri vardır. Buna birincil (yaşam boyu) vajinismus denir. Önceden oldukça olağan bir cinsel işlevsellik evresinden sonra başlayan vajinismusa ikincil (edinsel) vajinismus adı verilir. İkincil vajinismus daha seyrek görülür ve çoğunlukla jinekolojik muayene, kürtaj, zorlu ya da komplikasyonlu geçen doğumlardan veya benzeri deneyimlerden sonra başlayabilir.
Toplumumuzda evlilik öncesi dönemde sık olarak görülen türden cinsel birleşmenin denenmediği, sevişmelerde genellikle bu sorun ortaya çıkmaz. Evlilikle birlikte ilk cinsel deneyimin yaşandığı ilk gece korkusu vajinismusa yol açabilir. Vajinismuslu kadınlar cinsel birleşme dışında, eşleriyle cinsel bir yaşam sürdürebilirler. Sorun evliliğin ilk gecesinde, ilk cinsel birleşme denemesi ile ortaya çıkar, bu durum çiftler için bir sürpriz olur.
Vajinismuslu kadınlar cinsellikle ilgili konuşmayı sevmezler , cinselliği iğrenç olarak algılayabilirler, vücutlarının eşleri tarafından beğenilmeme korkusu yaşayabilirler. Vajinismuslu kadınlar vücutları ile barışık değillerdir. Eşleri tarafından terk edilme kaygısı ve güvensizlik yaşayabilirler.
Vajinismuslu kadın, hem kendi kadınlığında eksiklik olduğunu düşünür, hem de eşine karşı suçluluk hisseder. Erkek ise, istenmeme ve reddedilme yaşadığı için karısına karşı öfke, kırgınlık, sertleşme güçlüğü ve bazen de bekaret konusunda şüphe yaratabilir.
Vajinismus tedavi edilebilir bir hastalıktır
Vajinismus tedavi edilebilir geçici bir rahatsızlıktır. Vajinismuslu kadınlar tam bir iyileşme gösterecekleri için şanslıdırlar. Vajinismus cinsel terapisinde hiçbir cerrahi müdahale uygulanmaksızın, tedavi süreci boyunca her hangi bir ilaç kullanmaksızın, cinsel terapistin ona önereceği aşk oyunları adı verilen egzersizlerle tedavi edilmesi mümkündür. Sadece iyi bir rehber olan cinsel terapiste her şeyi açıkça anlatması ve en önemlisi iyileşme arzusunun olması gerekmektedir.
Cinsel terapistten profesyonel yardım alan vajinismuslu kadınlar tam olarak düzelebilmektedir. Tedavi esnasında eşin destek vermesi başarıyı artıran en önemli faktördür. Vajinismus sorunu yaşayan çiftler, uzun süre hatta bazen yaşam boyu bunu bir sır olarak saklamakta, yakınlarına ya da hekimlere açılamamakta, sorunu genellikle kendileri çözmeye çalışmaktadırlar. Çiftler vajinismus sorunlarının kendiliğinden düzelmesi için bazen çok uzun yıllar beklerler, ancak çoğunlukla kendiliğinden düzelme olmaz. Çiftlerin böyle bir sorunu kabullenmeleri bile uzun zaman alabilir.
Vajinismusla karşılaşan çiftler, bunun yalnızca kendi başlarına gelen bir sorun olmadığını, ülkemizde kendileri gibi binlerce, onbinlerce kişi olduğunu, bunun düzelebilen bir bozukluk olduğunu bilmelidirler.
Vajinismusun diğer nedenleri
Tüm vajinismuslu kadınların onda birinden azında bedensel bir patoloji sonrasında vajinismus ortaya çıkar. Her on vajinismuslu kadından dokuzunda vajinismus psikoljik nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Bedensel nedenlerden dolayı ortaya çıkan vajinismus veya ağrılı cinsel ilişki genellikle ikincil dediğimiz sonradan ortaya çıkan türdendir. Organik yani bedensel denilen nedenlerin mevcut olduğu bu vajinismus türünün tedavisini bir jinekoloğun yürütmesi gerekmektedir.
Vajinismusa yol açabilen bedensel sorunlar menopoz, vajina atrofisi, vajina kuruluğu, doğum travmaları, vulvar vestibulit, pelvik inflamatuvar hastalık, bartolin apsesi, bartolin kisti, yumurtalık kistleri, genital tümörler, vulva kanseri, mantar gibi cinsel organların enfeksiyonları sayılabilir. Çok nadiren birincil vajinismusa neden olabilecek doğuştan gelen anatomik engeller; kısa ve kör vajina, vajina duvarında enine septum (perde),kalın sert ve yüksek kenarlı kızlık zarı olabilmektedir. Vajinismusa yol açan bedensel nedenler bir jinekolog tarafından muayene ile anlaşılabilir ve ilaç tedavileri veya basit ameliyatlar ile kolayca giderilebilir.
Vajinismusun Dereceleri
- 1. Derece (hafif) vajinismus: Cinsel birleşmede vajinada istemsiz kasılmalar vardır, sınırlı penis girişi deneyimini yaşamasına rağmen cinsel ilişki sırasında eşini iter ve kasılma yaşar. Kadın jinekolojik muayene sırasında rahattır. Geçmişte yaşanmış cinsel bir travma yoktur.
- 2. Derece vajinismus: Cinsel birleşmede vajinada istemsiz kasılmalar vardır, Kadın parmağıyla vajina girişini kontrol edebilir, ancak vajina içini kontrol edemez, sınırlı cinsel birleşme deneyimi yaşamasına rağmen cinsel ilişki sırasında bir bahane bularak cinsel ilişkiden kaçar. Kadın jinekolojik muayene sırasında rahat değildir, kasılmaları devam eder.
- 3. Derece (orta) vajinismus: Cinsel birleşmede vajinada istemsiz kasılmalar vardır, bu kasılma cinsel etkinlik sona erdirildiğinde hemen geçmez. Cinsel birleşme deneyimini hiç yaşamamıştır, cinsel ilişki sırasında eşini iter, cinsel ilişkiden kaçar ve kasılma yaşar. Kadın jinekolojik muayene sırasında kalçasında herhangi bir dokunma ile kasılmalar artarak devam eder. Kadın parmağıyla vajina girişini ve vajina içini kontrol edemez.
- 4. Derece vajinismus: Cinsel birleşmede vajinada ve sırtta yoğun bir şekilde istemsiz kasılmalar, endişe, korku, kalçada ve bacaklarda kapanma hareketi, cinsel ilişkiye direnç ve geri çekilme vardır, cinsel ilişki sırasında eşini iter ve kasılma yaşar. Bu kasılmalar cinsel etkinlik sona erdirilse de veya kadın sakinleşse de bir süre daha devam eder. Sınırlı cinsel birleşme deneyimini yaşamamıştır. Jinekolojik muayene çok zor bir şekilde yapılır, kalçasında jinekolojik muayene sırasındaki herhangi bir dokunma ile kasılmalar artarak devam eder. Kadın parmağıyla vajina girişini vevajina için kontrol edemez,
- 5. Derece (şiddetli) vajinismus: Cinsel birleşmede vajina, sırt kasları ve hatta tüm vücutta yoğun bir şekilde istemsiz kasılmalar, endişe, yoğun bir korku, tiksinme ve panik hali olur, kalçada ve bacaklarda kapanma hareketi, cinsel ilişkiye direnç ve geri çekilme vardır. Bu kasılmalar cinsel etkinlik sona erdirilse de veya kadın sakinleşse de bir süre daha devam eder. Kadın jinekolojik muayeneyi olamaz, muayeneyi ret eder. Hasta vajinasına hiç dokunamaz, parmağıyla vajina girişini ve vajina içini kontrol edemez, cinsel birleşme deneyimini hiç yaşamamıştır.
- 6. Durumsal Vajinismus : Kadın eşiyle olan diğer problemleri nedeniyle istemli olarak, ağrı, yanma, acı ve kanama olacağından korkarak cinsel birleşme esnasında kendini kasar ve cinsel ilişkiye müsaade etmez.
Vaginismus tedavisinde yanlış bilinenler
Vajinismusun herhangi bir ilaç ya da operasyonla tedavisi mümkün değildir. Vajina girişindeki kasılma, jel kullanımı ile geçmez, botox uygulanması ile, alkol alındığında, psikotrop ilaç kullanıldığında, uykuda, hamile kalmakla, doğum yapmakla, lokal anestezik ilaç uygulamakla vajinismus tedavi edilemez. Kızlık zarının operasyonla alınması ya da genel anestezi altında cinsel birleşme sağlanması gibi uygulamalar sorunu çözmez, kasılmaları ortadan kaldırmaz, hatta sorunun büyümesine neden olabilir.
Vajinismusu olan bir kadın, küçük bir olasılıkla, cinsel birleşme gerçekleşmeden de gebe kalabilir. Ancak, normal doğum çoğunlukla gerçekleşemez. Vajinismuslu çiftler sıklıkla infertilite kliniklerine kısırlık nedeniyle başvurmakta ve vajinismus sorunu çözülmeden anne olmayı istemektedirler. Sağlıklı olan olgunlaşma basamağında kadınlığını tamamlandıktan sonra anneliğe adım atmaktır.
Vajinismusta eşler ne hissediyor?
Eşlerinde vajinismus olan erkeklerin tanımladığı ortak duygular, empati, umutsuzluk, öfke, sorgulama, reddedilme, uzaklaşma olarak ifade edilmektedir. Cinsel terapinin ilişki aşamasına gelindiğinde, yani kadın tedavi olup ilişkiye hazır hale geldiğinde erkeklerde tedirginlik ve başarılı olma kaygısı nedeniyle ileri derecede sertleşme sorunu ve erken boşalma olabilmektedir. Bu noktada kadın iyileştiğine göre erkek kendini ispatlamak zorunda hissedebilir ve yoğun stres altında başarısızlıklar yaşanabilir. Bu da erkekte beklentilerin karşılanamadığı hissiyle özgüven kaybına yol açabilir ve olumsuz kısır bir döngüye girerek sertleşme sorunları aylar boyunca sürebilir. Vajinismus tedavisi başarıyla sonlansa da erkeklerde zamanla eşlerine karşı cinsel soğukluk, cinsellikten uzak durma eğilimi başlayabilir.
Uzun yıllar cinsel ilişkiyi başaramamış vajinismuslu kadın eşlerinin, pasif, bağımlı, aşırı düşünceli ve eşleriyle bilinçdışı bir anlaşma içinde, cinsel birleşmeden kaçınan kişiler olduğu birçok araştırmacı tarafından belirtilmektedir. Vajinismuslu bir kadını seçen erkekle, pasif, bağımlı bir eş seçen kadının oluşturduğu ikilide eşlerin her biri diğerinin öfkesinden (agresyondan) korkar ve cinsel birleşme sürekli ertelenir. Kocalar genellikle sevişme sırasında eşleri korktuğunda eşlerini uyarmaya devam etmek, cinsel ilişkiye hazırlamaya çalışmak yerine engellenmekte ve ilişkiyi sürdürememektedirler. Evlendikten sonra da cinsel ilişkiden kaçınma tam bir anlaşma içinde sürdürülür. Cinsel birleşme girişimleri ahlaki akılcılaştırmalarla mümkün olduğunca geciktirilir. İlk başarısızlıktan sonra bir dönem cinsel birleşme denemeleri devam etse de genellikle 6-12 ay sonunda denemeler bırakılır. Tedavi uzun zaman sonra, örneğin çocuk sahibi olma isteği büyük boyutlara ulaşılınca ciddi olarak düşünülür.
Vajinismus cinsel terapi ile tedavi edilebilen, yaygın bir cinsel işlev bozukluğudur. Tedaviye eşlerin birlikte alınması başarıyı olumlu etkileyen bir faktördür.
Vajinismus negatif hipnoz halidir
Vajinismus cinsel birleşme isteğine rağmen, korku ve kaygılar yüzünden “vajinanın kasılması” anlamına gelmektedir. Vajinismusta beynin vajinaya verdiği “kasıl” komutu sonucu düşüncede başlayan kasılmalar vajinada devam eder. Beynin olumsuz emri altındaki vajinada oluşan bu kasılmalar nedeniyle kadın cinsel ilişkiye giremez. Korku ve kaygılar kadının düşüncelerine hâkim olduğu sürece kadın cinsel birlikteliği yaşayamaz. Normal şartlarda vajina cinsel uyarılma ile hem esner hem genişler hem de uzar. Fakat vajinismuslu kadın vajinasının sımsıkı kapandığını, asla esnemeyeceğini, vajinasının içinde aşılmaz bir duvar olduğunu, penisin kesinlikle vajinasına giremeyeceğini zanneder. Bu “zannetme” o kadar güçlüdür ki kadın adeta negative hipnoz halindedir.
Her kadının vajinası, gerekli hazırlık olduğunda bir bebeğin kafasının çıkabileceği kadar esneyebilme ve genişleyebilme özelliğindedir. Vajina gerçekte penisin girişini engelleyecek kadar kasılamaz. Vajinismus sorunu olan kadının vajina yapısı ya da vajinasında meydana gelen kasılmalar da esasen penis girişine engel olamaz. Vajinismusta sadece olumsuz düşünceler ve bunlara eşlik eden korku kaygı sonucu ortaya çıkan panik atak durumu yüzünden cinsel birleşme gerçekleşemez.
Vajinismuslu kadının beynini saran gerçek dışı düşünceler nedeniyle, kadın korku, endişe, kaygı, suçluluk ve günahkârlık duyguları içinde boğulur. Korku durumunda vücutta yüksek miktarda adrenalin hormonu salgılanır ve kadın panik atak benzeri belirtiler gösterir. Kadın kasılır, donup kalır, nefesi hızlanır. Artık bu fiziki değişiklikleri kontrol edemez duruma gelir. Panik durumunda olan kadın eşini iter, bacaklarını sımsıkı kapatır, ağlayabilir, yataktan kaçabilir.
Sonuç olarak, düşüncede başlayan vajinismus, kadını seksi reddetme davranışına götürür ve her cinsel birleşme denemesinde aynı süreç tekrar yaşanır.
Vajinismusun kök nedeni doğru anlaşılmadan uygulanan ‘bak işte penis vajinaya girdi’ tedavileri; yani sadece vajina üzerinden gerçekleştirilen tedaviler kadına ve çiftin gelecekteki cinsel yaşantılarına ciddi zararlar verebilir. Vajinismus kadının ruhundaki korku ve kaygıların görünen yüzüdür. Vajinismus düşüncelerde başlayan ve vajinayı kasan beynin bir komutudur; burada vajina sadece emir eridir, vajinismusa rağmen vajina penisi her halükarda içine alabilir. Korku kaygı endişe günahkarlık duygularının temizlenmediği vajinismus tedavilerinde, bir şekilde penis vajinaya girebilir. Ama bunun adı cinsellik olmamaktadır.
Vajinismus, korku ve kaygıların eseridir
Vajinismus, korku ve kaygıların eseridir, düşüncelerde başlar, vajinada kasılma ile noktayı koyar. Vajinismusta vajina, problemin kaynağı değil, problemin sonucudur, yani esasen “vajina masumdur ve sağlıklıdır”. Vajinismus tedavisinde vajina müdahale edilmesi gereken organ değildir. “Bak işte penis vajinaya girdi” tedavileri vajinismusu yok etmez. Bu yöntemlerle sadece vajinaya penis girmiş olur. Vajinismusun kök nedeni olan kadının korku ve kaygıları giderilmedikçe kadın yaptığı seks ile sadece kocasına hizmet eder hale gelir. Seksten karşılıklı zevk alamayan erkek ve kadın ilerleyen zamanlarda başka cinsel sorunlar yaşarlar. Kadın korkunun yanında artık kocasına karşı öfke, isteksizlik, nefret de duymaya başlayabilir. Sonuç; istemeyen kadın, istenmeyen erkek… Bu durumda seks, bu çift için mekanik bir hareketten öteye geçmez.
Öncelikle şunun bilinmesi gerekir; Cinsel ilişki, vajina-penis birlikteliğinden ibaret değildir. Cinsel ilişki iki tarafa da zevk veren, iki tarafı da mutlu eden, aşk ve sevgiyle bedenleri birbirine bir armağan gibi sunma eylemidir.
Vajinismus tedavisinde önemli olan; kadının vajinasına penisi alabilmesi değildir, kadının cinsel ilişkiden hak ettiği zevki alabilmesinin sağlanmasıdır. Vajinismus tedavisi zevke giden bir yolun açılmasıdır. Vajinismusun gerçek tedavisi korku ve kaygıların keşfi ile başlar, ardından düşünceler, duygular, fiziksel değişimler gerçekleşir, sonrasında vajina zaten kendini zevk ile penise açar.
Vajinismusta vajina masumdur
Vajinismus hak ettiği tedaviyi cinsel terapi ile bulur. Cinsel terapide hadef, sadece penisin vajinaya girmesinin başarılması değil, çiftin sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşantıya kavuşmasıdır. Aksi bir durumda geçici bir başarı elde edilir, cinsellik mekanik bir sürece dönüşür. Cinsel terapide bozulan ruhsal dengeyi sağlamak, cinsel eğitim vermek, düşünce ve duygu alışverişi kurmak, çiftlerin veya bireylerin kendilerini tanımalarını sağlamak, cinsel çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirip olgunlaştırmak, gevşeme, güven duyma, konuşma, dokunma, aşk oyunları, kendine güvenme ve kendine yardım tekniği konusunda bilgilendirme yapılır.
Vajinismus Tedavisinde cinsel terapi yapılır
Vajinismus cinsel terapi ile 4-10 seansta % 90’ı aşan bir tedavi başarı oranı ile tedavi edilebilmektedir. Vajinismus, en kolay tedavi edilebilen cinsel işlev bozukluğudur.
Vajinismus cinsel terapi programı duygusal ve fiziksel teknikleri içermektedir. Çiftin cinsel terapi sürecine birlikte katılmaları daha iyi sonuçlar verecektir. Vajinismus tedavisi doğru bilgi ve teknik gerektiren bir süreç olduğu için tecrübeli ve nitelikli bir cinsel terapist tarafından takip edilmelidir. Plana uyulduğu takdirde umulandan daha hızlı ve kesin bir iyileşme elde edilecektir. Ancak kadının bu tedavi planına sadık kalması ve sabırla uygulaması gerekmektedir.
Vajinismus tedavinde uygulanan cinsel terapilerde dinamik, bilişsel ve davranışsal yaklaşımların bir arada uygulanması tercih edilmektedir. Bilişsel yaklaşımlar arasında; hastanın genital organları hakkında bilgilendirilmesi, ayna ile gösterilmesi, cinsellik ile ilgili açıklayıcı bilgilerin verilmesi yer alır. Cinsel bilgi eksiklikleri, bilişsel terapiler ile tek seansta tamamlanan bu çiftler kolaylıkla ilişkiye girebilirler. Tüm vajinismus hastalarının onda biri sadece açıklayıcı bilişsel terapilerle tedavi olabilmektedir.
Vajinismus hastalarına bir takım egzersizler verilir ve kişilerin bu şekilde kendilerini tanımaları sağlanır. Vajina kaslarının (aşk kasları) egzersizleri, vajinaya sokma ve genişletme eğitimi, acıyı giderme teknikleri, geçiş adımlarını ve kadınların duruma katkıda bulunan duygusal öğeleri tanımlayıp dile getirip bunlardan destek alınması ile sağlanır. Parmak egzersizleri ile duyarsızlaştırma, cinsel eğitim ve anksiyeteyi azaltmaya yarayan davranışçı tekniklerle güvenin arttırılması sağlanır.
Cinsel organlar üzerine masaj yapılması kişinin psikolojik olarak rahatlamasında fayda sağlamaktadır. Vücudun bu ihmal edilen bu bölgesini tanımak ve hissetmek için dokunmak önemlidir. Dokunurken haz bölgeleri ve klitorisi hissetmek kişideki güveni ve mutluluğu arttırmaktadır. Cinsel bölgeyi okşama veya dokunma şeklinde tarif edilen masaj ” his odaklanması” olarak adlandırılmaktadır. Eş tarafından tüm vücuda yapılan okşama, dokunma, erotik masaj uygulamaları sırasında cinsel partnerin hazza odaklanması önemlidir.
Kegel egzersizleri pelvik taban ve vajina kaslarının kontrol altına alınmasında etkili egzersizlerdir. Kegel egzersizleri tek başına uygulanıldığında cinsel sorunları çözmekte yetersiz kalmakta bu nedenle diğer cinsel terapi yaklaşımlarına ek olarak uygulanması önerilir. Kegel egzersizleri kişiye öğretilerek vajinadaki pubokoksigeus kasının (aşk kası) çalışmasını denetim altına alması sağlanabilir. Mantık olarak kişinin idrarını tutması ve yapmasında tamamıyla kendi kontrolünde olan bu kası cinsel ilişki sırasında da denetim altına alması sağlanabilir.
Kegel egzersizi, vajina kaslarının kalça sıkılarak 3 saniye kasılması ve 3 saniye gevşetilmesi ritminin 10-15 kez uygulanmasıdır. Egzersizler esnasında normal nefes alıp verme ve yalnızca vajina kaslarının çalışıyor olmasına dikkat edilir. Bu egzersizin günde en az 5 -10 kez yapılması gerekmektedir. Kasıklarda ağrı hissedilmesi egzersizin yeterli yapıldığının işaretidir. Kegel egzersizleri iş yerlerinde, yolda, evde, durakta vs her yerde kolaylıkla uygulanabilir ve dışarıdan bir göz bu egzersizlerin yapılmakta olduğunu anlamaz. Bu egzersizlerin her gün düzenli olarak uygulaması sonucunda pelvik taban kaslarının kontrolü tamamen kişinin hakimiyetine geçecek ve kaslar güçlenerek idrar kaçırma ve vajina gevşemesi gibi sorunların da önüne geçilmiş olacaktır.
Vajinismusta cinsel terapinin hedefi sadece penis-vajina girişini sağlamak yerine, çiftin tatminkar bir cinsel hayata ulaşmasını sağlamaktır. Ayrıca çiftin bilinçli istemiyle, istedikleri şekilde cinsel birleşmeyi gerçekleştirmelerini sağlamak, parmak egzersizleri dahil uyarılabilmeyi ve boşalmayı sağlamak ve çiftin partner ilişkilerinde yakınlaşmayı sağlamak tedavinin diğer hedefleridir.