Cinsel Terapi nedir?
Cinsel terapi, cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde uygulanan, cinsel eğitim vermeyi, çiftlerin veya bireylerin kendilerini tanımalarını, cinsel çatışmaları çözümlemeyi, kaygı ve gerginlikleri azaltmayı, bozulan ruhsal dengeyi yeniden kurmayı, çiftler arasındaki ilişkiyi olgunlaştırmayı hedefleyen ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için kullanılan tüm teknik ve yöntemler bütünüdür.
Cinsel terapi neden önemli?
Cinsel terapiler sayesinde günümüzde cinsel işlev bozuklukları utanılacak bir sorun ve yaşanmaya mahkum olunan bir kader olmaktan çıkmıştır. Cinsel terapiye çiftin genel yaşam koşullarının uygun olduğu, cinsel yaşamlarına odaklanabilecekleri bir zamanda başlamaları gerekmektedir. Cinsel birleşme sorunu olan yeni evlilerin hiç vakit kaybetmeden cinsel terapiye başlamaları yararlı olmaktadır.
Cinsel birleşmenin yaşanamadığı evliliklerde, tedavi olunmayan süre uzadıkça, cinsel sorun çiftler tarafından kanıksanmakta, karşılıklı ikincil kazançlar yerleşmektedir. Bu çiftler ya hayatları boyunca cinsel ilişki yapmadan evlilik sürdürmekte ya da boşanmaktadır. Zamanında çözümlenmemiş cinsel işlev bozuklukları ruhsal ve sosyal hayatı da olumsuz etkileyerek mutsuzluğa, hayat kalitesinin düşmesine ve boşanmalara yol açmaktadır. Kronikleşmiş durumlarda terapi süreçleri uzamaktadır. Oysa yaşadıkları cinsel işlev bozuklukları için Cinsel Terapi alan çiftler hayatlarında yeni bir dönemi başlatabiliyor ve geleceğe umutla bakabiliyorlar.
Cinsellik ruh, beden ve zihin üçgeninde yaşanılan çok boyutlu bir süreçtir. Bu boyutların herhangi birinin eksik bırakılması cinsel işlev bozuklukları adı verilen cinsel sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Cinselliğin sevgi, saygı ve güven ortamında yaşanması çiftleri birbirine daha çok yaklaştırarak cinsel mutluluğa katkı sağlayan önemli detaylardır. Cinsel sağlık bilimine göre cinsellik, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tanımlanmaktadır.
Cinsel sorunların kaynağı olan doğru bilinen yanlışlar terapide düzeltilir
Cinsel uyarım kaynağının kişinin kendisi olduğu gerçeği çok az kişi tarafınfan bilinir. Çoğu insan cinsel açıdan kendisini başka birinin harekete geçirdiğini, yani uyarılmasının ve boşalmasının partnerinin ellinde olduğunu düşünür. Bu yanlış bilgiye sahip kişiler istediği şekilde uyarılmazsa ve boşalmazsa partnerini eksiklikle suçlarlar. Oysa kişiyi harekete geçiren temel kuvvet her zaman kendisidir. Cinsel süreçlerde içindeki cinsel isteği uyandırmak ve boşalmak partnerinin değil kişinin kendi görevidir. Partner ise bu konuda sadece destek sağlar. Cinsel arzuyu oluşturma ve boşalmanın sorumluluğu her zaman kişiye aittir. Dolayısıyla mutlu ve doyumlu bir cinsel yaşamın anahtarı kişinin kendi elindedir. Cinsel terapi ile kişilerin cinselliğe bakışı değiştirilmekte cinsellik hakkındaki önyargı ve saplantılar aşılarak olumlu duygular ile cinsel davranış arasındaki bağlantı sağlanarak sorun aşılmaktadır.
Cinsel terapi sürecinde danışanlara cinsellik dahil her konuda birbirleriyle konuşma, ilişki için ideal ortam oluşturma, artnerine dokunma ve okşama, aşk oyunları, yeterli ön sevişme, kendini tanıma ve kendinle barışık olma, partnerine ve kendine güvenme, partnere karşı sevgi ve saygı, cinselllik sırasında rahatlık ve gevşeme, utanç duygusundan kurtulma yolları öğretilmektedir.
Cinsel terapide başarı, çoğunlukla çiftin düzelme isteği ve çabasına bağlıdır. Kendini ve partnerini iyi tanıyan, kişisel isteklerini ve ihtiyaçlarını doğru tanımlayan kişiler mutlu bir cinsel yaşama daha kolay sahip olabiliyorlar. Yaşadıkları cinsel güvensizlik ve korkularını keşfedip onlarla yüzleşebilen bireyler cinsel işlev bozukluklarından kolayca kurtulabiliyorlar.
Cinsel Terapi danışanların gereksinmelerine göre ayarlanmak üzere ortalama 10 seanslık bir programdan oluşur. Bu süreler ihtiyaca göre uzayabilir veya kısalabilir. Her seans ortalama 1 saattir.
Cinsel terapi, kadında cinsel isteksizlik, orgazm problemleri, ağrılı cinsel ilişki ve vajinismus, erkekte iktidarsızlık ve erken boşalma gibi toplumda neredeyse her on çiftten yedisinde görülebilen cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde başarıyla uygulanmaktadır.
Cinsel işlev bozuklukluklarının tedavisinde cinsel terapi yapılır
Cinsel işlev bozuklukları toplumda en sık görülen cinsel sağlık sorunudur. Vajinismus, ağrılı cinsel ilişki, cinsel istek azlığı, erken boşalma ve sertleşme sorunları en yaygın görülen cinsel işlev bozukluklarıdır. Neredeyse her 10 çiftten 8’i hayatlarının bir döneminde bu sorunlardan en az biri ile karşılaşmıştır. Çiftlerin bir kısmı bu sorunlarını kendisi çözmüş, bir kısmı sorunuyla yaşamayı seçmiştir. Hayatını değiştirmek isteyen bir kısım çift ise sorunları ile başetmek için cinsel terapistten yardım almaktadır. Cinsel işlev bozuklukları tek bir eşin sorunu değil eşlerin cinsel uyum sorunu olarak kabul edilmektedir. Cinsellik iki kişi arasında yaşanan özel bir ilişki şeklidir. Eğer cinsellikte bir sorun varsa, bu iki kişiyi içeren ilişkinin sorunudur ve çözümü her iki eşin katılımıyla olacaktır.
Her kadının ve erkeğin kişisel yaşam geçmişi, aile yapısı, yetiştiriliş tarzı, cinsel geçmişi, bireysel özellikleri, eşinin özellikleri, eşle iletişimi farklıdır. Yaşanılan cinsel soruna kendisinin ve eşinin yüklediği anlam farklı olmaktadır. Bu şekilde bakıldığında bir çifte tıpatıp benzeyen başka bir çift yoktur. Kadının veya erkeğin bir eş ile yaşadığı cinsel sorun başka bir eş ile yaşanmayabilir. Yaşanan bir cinsel sorun hayatın başka dönemlerinde farklı şekillerde yaşanabilir. Bu yüzden her danışan, her cinsel sorun kendine özgü özellikler içerir.
Cinsel terapilerde terapi modeli, temel prensip itibarıyla aynı kalmakla birlikte detaylar hastadan hastaya değişecektir. Çiftin değerlendirmesi sonucu ortaya çıkacak profile göre terapi sürecindeki adımların süresi, sırası ve derinliği farklılaşacak esneklik ve bireyselleştirme olacaktır. Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde bilişsel davranışçı terapi modeli, yoğun psikoterapi, EFT duygu odaklı terapiler, EMDR, hipnoterapi gibi terapi seçeneklerinin biri veya birkaçı beraber olarak kullanılmaktadır.
Çoğu cinsel işlev bozukluğunda çiftler için en büyük hata, sorunlarıyla yüzleşmekten kaçınmak, sürekli ertelemek ve mucizevi çözümler beklemektir. Temeli geçmişe dayanan, belli bir alt yapısı olan, korku, kaygı ve endişelerin yol açtığı bir sorunun tek seansta çözülmesini beklemek doğru değildir. Bunun yerine sorunların kök nedenine inilen, sorumluluk alınan, uzun süreli tedaviler daha kalıcı sonuçlar doğurmaktadır.
Sağlıklı cinsellik huzurlu insan, mutlu bir evlilik ve iyi bir aile yaşantısı için cinsel sorunların bir uzmandan yardım alarak çözülmesi en akılcı yoldur. Terapi sonunda cinsel sorunları geride kaldığına inanan çiftler büyülü bir dünyanın kapılarını aralamış olurlar.
Mutlu çiftler, ilişkilerinde yarattıkları aşk ve sevgiyi sadece yatak odasında değil hayatlarının her alanında kendilerini kuşatmasına fırsat tanıyan çiftlerdir.
Cinsellik insanın duygularını, davranışlarını, beden imgesini, fiziksel ve ruhsal sağlığını etkileyen hayatın önemli bir parçasıdır. Cinsellikle ilgili bilgi eksikliği, yanlış inanışlar, olumsuz düşünceler, sosyokültürel baskılar, stres durumu cinsel sorunların oluşmasının nedenidir. Bazen bir psikiyatrik hastalık da cinsel sorunla kendini gösterebilir. Bilgi eksikliği, yanlış inanışlar, olumsuz düşünceler, yeni başlamış bir cinsel sorun zamanında düzeltilmezse cinsel işlev bozuklukları adı verilen bir dizi probleme yol açabilir.
Cinsel terapinin temel prensipleri
Cinsel sağlık ile uğraşan sağlık profesyonelleri cinsel işlev bozukluklarının altında yatan nedenleri dikkate alarak bir plan çerçevesinde kendilerine başvuran danışanlarına cinsel terapi ile yardımcı olmaya çalışırlar. Cinsel terapide ilk olarak cinsel bilgilendirme yapılır, cinsel eğitim verilir. Terapi görüşmelerinde çiftlerin kendilerini tanımaları, düşünce ve duygu alışverişi sağlanır. Eşler arasındaki çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirip olgunlaştırmak terapinin diğer hedeflerindendir. Tüm bunların gerçekleştirilmesi için kullanılan teknik ve yöntemlere ‘cinsel terapi’ denilmektedir.
Cinsel terapi bir anlamda, bireylerin cinsellikle ilgili duygusal ve davranışsal yeniden yapılanmasına yardımcı olmaktır.
Cinsel sorunları için terapiste başvuran kişiye ‘hasta’ değil ‘danışan’ denilmektedir. Çünkü cinsel sorunlar hastalık değildir, bu sorunlara sahip kişiler de hasta değildir, sadece yaşadıkları güçlükler ve cinsel sorunların aşılmasında yardıma ihtiyaçları olan kimselerdir. Danışan ve terapist arasında karşılıklı iletişim ve bir takım uygulamalar yoluyla gerçekleştirilen cinsel terapinin amacı bireyin kendini mutlu hissetmesini, cinsel yaşamından hoşnut olmasını sağlamaktır.
Cinsel terapiyi kimler yapar
Cinsel terapi programları cinsellik alanında kendini geliştirmiş, eğitim almış ve olgu tecrübesi olan sağlık profesyonelleri tarafından uygulanmaktadır. Cinsel terapi yapan kişiye cinsel terapist denir. Cinsel terapist hekim, psikolojik danışman, psikolog veya sosyal hizmet uzmanı gibi ruh sağlığı profesyonelleri olabilir.
Ülkemizde cinsel terapi her uzmanlık eğitiminde, standart eğitimin parçası değildir. Bu nedenle bir ruh sağlığı profesyonelinin cinsel terapist olarak hizmet verebilmesi için cinsellik konusuyla özel olarak ilgilenmesi, çalışmalar yapması ve özel eğitimler alması gereklidir. Türkiye’de cinsel terapist eğitimi resmi kurumlar tarafından verilmemektedir, yani cinsel terapist ünvanı verecek resmi bir kurum şu an için maalesef yoktur. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği – CİSED gibi sivil toplum kuruluşları tarafından cinsel terapi eğitimleri verilmektedir.
Cinsel terapinin aşamaları
Cinsel Terapide ilk görüşmelerde çiftin tam bir değerlendirmesi yapılır. Bu amaçla çift ile ayrı ayrı görüşülerek, bireylerin geçmiş cinsel yaşantıları, mastürbasyon, eşli cinsel etkinlikleri, ilk cinsel birleşme deneyimi ve kişilerin yaşam boyu cinsel yanıtları irdelenir. Cinsel sorunun ne zaman ve ne şekilde başladığı, nasıl değişiklikler gösterdiği, o güne kadar olan tedavi girişimleri öğrenilir. Cinsel doyum ölçeği ve kişilik testleri uygulanır. Kişilerin öğrenme şekilleri belirlenir. Çiftin genel sağlık durumu, geçirilmiş veya sürekli hastalıkları, kullandığı madde veya ilaçlar sorgulanır. İlk görüşmenin sonunda cinsel soruna yol açan faktörler tespit edilir. Çifte özel cinsel terapi formulasyonu yapılarak görüşme seanslarına başlanır.
Danışan ve terapist arasındaki güven duygusu ilk görüşme sırasında oluşur ve bu güven duygusu terapinin devamı ve başarısı açısından çok önemlidir.
Çifte öncelikle nefes ve gevşeme egzersizleri öğretilir. Cinsel bilgilendirme yapılır, sağlıklı cinsel bakışın günlük hayata aktarılması konusunda danışanlara “eğlenceli aşk oyunları denilen ev ödevleri” verilir. Vajinismusta vajina kaslarının gevşemesini sağlayan kademeli ödevler, erken boşalmada, boşalma kontrolünü sağlayan ödevler, cinsel istek bozukluklarında ise isteği artırıcı pratik egzersizler çiftlerin kişilik özelliklerine ve öğrenme sitillerine uygun olarak belirlenir. Danışanların kendi cinsel sorunlarını analiz etmesi sorunlarını çözdükleri anlamına gelmemektedir. Cinsel sorunlar esas olarak cinsel egzersizler, mastürbasyon veya fiili cinsel ilişki içinde iradi davranış değişikliklerinin yapılması ile çözümlenebilir.
Terapi sürecinde yapılması gereken egzersizlerin yapılmasını engelleyen kaçınma davranışları bazı danışanlarda olabilmektedir. Bu kaçınma davranışlarının altında çoğunlukla suçluluk, kaygı, öfke gibi cinsellikle ilgili negatif düşünceler yatmaktadır. Cinsel terapide danışanların bu negatif düşüncelerden kurtularak hayata daha olumlu bir bakışla bakmaları öğretilir. Terapi sürecinde danışanlar gevşeme, güven duyma, konuşma, dokunma, uygun iletişim teknikleri ve aşk oyunları ile hızlı bir iyileşme gösterirler.